Lekeler cildimize rengini vermekte olan melanin pigmentinin, cilt altında düzensiz bir şekilde toplanması ile meydana gelmektedir. Özellikle de bayanların cildinde daha sıklıkla görülmektedir. Bunun nedeni de kadınların bronzlaşmak adına güneşe çok daha fazla maruz kalmaları gösterilebilmektedir. Lekeler güneş faktörünün yanı sıra yaşın ilerlemesi, kullanılan bazı hormonsal ilaçlar, gebelik, alkollü ıslak mendil kullanımları, tüy sarartıcı adında satılan kremler, ya da cildin kimyasal maddeler (deodorant, parfüm vb.) ile temas neticesinde de oluşabilmektedir.
Lekelerin tedavisi için günümüzde her ne kadar birçok yöntem gelişmiş olsa da esas olarak kendimizi lekelerden korumak adına mutlaka güneş koruyucu kremler kullanmalıyız. Özellikle de çocukların erken yaş itibari ile korunmaya başlamaları da son derece önem taşımaktadır. Unutmayın güneş koruyucu kremler yalnızca yazın değil, kışın da kullanılmalıdır.
Lekelerin tedavisinde biraz önce de söz ettiğimiz gibi günümüzde kullanılan birçok yöntem bulunmaktadır. Bunlar; kimyasal peeling, PRP ile leke tedavisi, OXYJet Oksijen terapi ile leke tedavi yöntemleridir.
Kimyasal peeling ile leke tedavisi
Kimyasal peeling uygulaması lekelerin tedavisinde ve iz, kırışıklıkların giderilmesinde kullanılmakta olup, ayrıca kanser lezyonlarının da giderilmesinde sıklıkla tercih edilmektedir. Uygulamada hastaların derisine kimyasal solüsyon sürülerek cildin soyulması sağlanır ve bu sayede de ciltte iyileşme meydana gelir.
Kimyasal peeling uygulaması kendi içinde uygulama derecelerine göre çeşitliliğe sahiptir. Bunlar;
Bu uygulamaların içerisinde günümüzde en çok tercih edilen ve uygulananı ise orta ve yüzeysel peeling seçenekleridir. Yüzeysel peeling işlemleri genellikle 1 ile 3 hafta aralıklar ile uygulanabilirken, orta dereceli kimyasal peeling uygulamaları ise 1 ile 6 ay aralıklar ile uygulanabilmektedir. Uygulama sonrasındaki etkilerden söz edecek olursak, yüzeysel peeling uygulamasının ardından ciltte kızarma ve kabuklanma çok fazla olmamakla birlikte kişiler günlük yaşamlarına geri dönebilir. Ancak orta dereceli işlemlerde yaklaşık 1 hafta kadar kızarıklık, kabuklanma ve buna bağlı soyulmalar olabilmektedir.
PRP ile leke tedavisi
PRP (platelet rich plasma) hastaların kendi kanından elde edilmekte olan bir plazma olup, cilt yenilenmesi ve leke tedavilerinde kullanılabilmektedir. PRP uygulamasında elde edilmekte olan bu plazma, sorunlu olan bölgelere ufak iğneler ile enjekte edilmektedir. Uygulama yaklaşık 10 ile 20 dakika arasında sürmektedir ve işlem sırasında cilt anestezi içeren kremler ile uyuşturulmaktadır ve bu nedenle hastalar acı hissetmezler. PRP ile leke tedavisi genellikle 2-4 hafta aralıklarla yapılmaktadır ve toplamda 3-4 seans yapılmalıdır. Kişinin kendi kanından yapılan bu uygulama herhangi bir alerji riski taşımamaktadır ancak kan sulandırıcı kullananlar, kanser öyküsü olanlar , gebe ve emzirenlere uygulama yapılmamaktadır.
OXYJet Oksijen terapi ile leke tedavisi
Oksijen olmadan nasıl bir yaşam düşünülemez ise, cildimizin sağlıklı ve bölünebilir hücrelere sahip olabilmesi için de oksijenin olması gerekmektedir. Yaşın ilerlemesi ile mikro damarlar ve dolaşım sistemi cilt için gerekli miktarda oksijeni sağlayamaz bu nedenle de oksijen miktarı azalır. Oksijen miktarı azalan cilt de canlı ve taze görünümünü kaybeder. Tam da bu noktada devreye giren OXYJet ile Oksijen terapi uygulaması, daha canlı, pürüzsüz ve lekesiz bir cilde sahip olmamızı sağlar.
OXYJet ile Oksijen terapi ile leke tedavisinde cilt için gerekli olan % 95 saf oksijen özel bir tabanca yardımı ile basınçla cildin alt tabakalarına kadar iletilir. Oksijen cilde püskürtülürken, kişilerin cilt ihtiyaçlarına göre bazı vitaminler de uygulayabilmektedir. Buna bağlı olarak da oksijen ile leke tedavisi çok daha etkili olmaktadır. Oksijen terapi leke tedavisinin yanı sıra, kırışıklık, anti-aging tedavilerinde, gözaltı morluklarının giderilmesinde ve sigara içenlerde meydana gelen cilt rengi ve parlaklığı için de uygulanabilmektedir.
OXYJet ile Oksijen terapi ile leke tedavisinde tavsiye edilen minimum seans sayısı 3'tür. Ancak kişiden kişiye değişmekle birlikte ayda bir kez koruma seansı da yaptırabilirsiniz.
